Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), dün (27 Kasım 2018) tam 4 saat süren bir oturum gerçekleştirdi. M. Campos Sánchez Bordona’nın Hukuk Sözcüsü olarak atandığı C-621/18 numaralı dosya çok ilginç, çünkü daha evvel ABAD’ın hiç görüş açıklamadığı bir konuya dair ve AB’nin geleceği açısından hayati bir meseleyi tartışmaya açıyor. Belirteyim ki dosya “acil işler” içinde görülüp diğer dosyaların önüne alındı.
Biliyorsunuz 29/03/2017 tarihinde Birleşik Krallık ve Kuzey İrlanda (BK), AB’den ayrılma iradesini belirten notayı AB Konseyi’ne vererek Brexit adı verilen süreci resmen başlattı. Bu durumda BK’nın 29/03/2019 tarihinde AB’den ayrılması gerekiyor ve buna sadece sayılı günler kaldı.
BK’nın verdiği nota Avrupa Birliği’nin 2 temel kurucu anlaşmasından biri olan, daha çok Maastricht Anlaşması olarak bilinen, “Treaty on European Union” yani kısaca TEU’nun 50. maddesine dayanıyordu. İskoçya Mahkemesi’nin acil görüş isteme çağrısı ise diğer kurucu anlaşma olan TFEU’nun acil görülecek işlere ilişkin maddesine dayanıyor.
Ne Oluyor? Şu oluyor;
— 29/03/2016’da BK ayrılma notasını verdi
— 19 Aralık 2017’de Andy Wightman, Ross Greer, Alyn Smith, David Martin, Catherine Stihler, Jolyon Maugham, Joanna Cherry, Tom Brake ve Chris Leslie isimli kişiler Secretary of State for Exiting the European Union, yani AB’den Ayrılma Sürecini Yürüten Devlet Bakanlığı aleyhine İskoçya’da bir dava açtılar.
Bu dava ile TEU 50. maddesi uyarınca BK’nın verdiği Nota’nın tek taraflı olarak iptalinin mümkün olup olmadığının ve mümkünse bunun şartlarının ABAD’dan sorulmasını talep ettiler.
Tabi davalı taraf buna itiraz etti; böyle bir talep akademik ve farazidir dedi.
ABAD’dan görüş sorulmasına ilişkin talep önce reddedildi, bu karara karşı iç hukuktaki itiraz aşamaları geçildi ve neticeten şuna karar verildi; TEU 50. Maddesine ilişkin bu soru AB için anayasal bir tartışmadır ve sistemin temeli ile ilgilidir, Mahkeme ABAD’dan görüş sorsun. Dosya hemen ABAD’a intikal ettirildi.
— Bunlar olagelirken bu arada AB-BK görüşmeleri devam etti. 26 /06/2018’de ise BK Ayrılma Anlaşmasını AB’ye sundu. Buna göre Anlaşma 29 Mart 2018’den evvel BK Parlamentosunda oylanacak, onaylanmazsa dahi her halükarda BK 29 Martta AB’den çıkacak. (Enteresan bir madde değil mi?)
Kim bu davacılar? Bunlar Avrupa veya İskoçya Parlamentosunda görev yapan vekiller, yani bizim bildiğimiz anlamıyla bildiğin milletvekilleri.
19 Ekim 2018 tarihinde ABAD, dosyanın raportörünü ve Hukuk Sözcüsü Bordona’yı dinledikten sonra, meselenin aciliyetine ikna oldu ve hızlandırılmış yargılama prosedürünün başlatılmasına karar verdi.
Sonuçta dün ABAD büyük salonda toplanıp dört saat boyunca bu dosyayı konuştu ve tarafların argümanlarını dinledi. ABAD’ın resmi sosyal medya hesabından dün öğleden sonra yapılan açıklamada verilecek görüşün en kısa zamanda açıklanacağı belirtildi.
Bu davada İskoç Mahkemesi ABAD’a şunları sordu;
— TEU 50. Maddesine göre bir AB üyesi ülke AB’den çıkmak isterse bunu belirten iradesini içeren bir notayı AB Konseyi’ne verir. Bu notanın verilmesinden 2 yıl sonra üye ülke AB’den çıkar.
Peki AB’den çıkma notası veren üye ülke tek taraflı olarak bu notayı iptal edip AB’de kalmaya devam edebilir mi?
— İptal edebilirse bunun şart ve koşulları nelerdir?
— İptal edebilirse bunun AB’nin mevcut diğer üyeleri üzerindeki etkisi ne olur?
Bakalım ABAD ne diyecek.
Bu arada şunu da söyleyeyim; yaptığım araştırmada gördüm ki, davalı taraf ABAD’a görüş sorulmasına ilişkin İskoç Mahkemesi kararının temyiz edilmesine izin vermesi için İngiltere Yüksek Mahkemesi’ne başvurmuş. Ancak bu izin talebi reddedilmiş. İzin talep ettikleri dilekçeyi hükümetin resmi sayfasına 26 Kasım’da yüklemişler, böylece argümanlarının ne olduğunu kamu ile paylaşmışlar. https://www.gov.uk/government/publications/wightman-and-others-v-secretary-of-state-for-exiting-the-european-union-application-for-permission-to-appeal-to-the-supreme-court
Şimdi Brexit taraftarları, Ayrılma Anlaşması üzerinde çalışanlar, İngiltere Hükümeti filan kendi kendilerine şöyle diyorlar mıdır acaba; ya bu İskoçlar Büyük Britanya’nın kararına karşı mı çıkıyor/hala bunu mu sorguluyor, referandum yaptık yani halka sorduk ve onlar da AB’den ayrılalım dedi, konu kapandı gitti.
Böyle düşünenler vardır kesin, ama bence meseleye bir de şöyle bakalım; İskoç yargı sisteminin görüş sorulmasını kabul etmesi son derece demokratik bir yaklaşım olarak nitelendirilebilir, çünkü Brexit’e taraftar olanlar kadar olmayanlar da var ve karşı olanların ABAD’ın ne diyeceğini duyma hakları var. Ayrıca ABAD görüşü sistemin kendi içindeki bu boşluğu nasıl doldurması gerektiğine mihmandarlık edecek ki, durum bu yüzden de önemli bence.
Size bir şey söyleyeyim mi, tarihin çok enteresan bir virajını dönüyoruz dünya olarak. Bu olanlar ileride bir film yapılmayı hak ediyor bence.